6 Mayıs 2010 Perşembe

KIVILCIM ANI - THE TIPPING POINT




Tipping Point veya Türkçe başlığıyla Kıvılcım Anı Malcolm Gladwell’in bundan tam 10 yıl önce yayımlanan ilk kitabı.


Gladwell’in, alt başlığını oluşturan “küçük şeyler nasıl büyük fark yaratır” (how little things can make a big difference) düşüncesinden hareketle kaleme aldığı kitap, aslında basit ve ilgi çekici bir soruya yanıt arıyor: Neden bazı fikirler, ürünler, markalar, davranışlar veya olaylar aniden tepe noktasına ulaşırlar?



Herhangi bir kitabı, herhangi bir müzik türünü, herhangi bir ayakkabı markasını veya New York şehrindeki suç oranının azalması gibi toplumsal bir olayı özel kılan, zirveye taşıyan unsurlar hangileridir?



Tanıklık ettiğimiz trendler tamamen tesadüflerin veya pazarlama şirketlerinin dehasının ürünü müdür; yoksa bir düşünceyi, ürünü veya davranışı tepe noktasına taşıyan bazı objektif kurallar ve koşullar var mıdır?



Tipping Point, Gladwell’in artık alışık olduğumuz ampirik bakış açısıyla kaleme alınmış.



Fikirlerin, ürünlerin ve toplumsal olayların da aslında salgın hastalıklar gibi yayıldığını savunan Malcolm Gladwell, birbiriyle bağlantısız duran birçok somut örnekten ve araştırmadan yola çıkarak, Kıvılcım Anı’nı mümkün kılan yasaları araştırıyor ve sistemleştiriyor.



Aslında, kitabı farklı şekillerde okumak mümkün. Sadece hedefe yönelik okursanız, yani tek amacımız Kıvılcım Anı’nın yasalarını keşfedip, mesela blogunuza dünya çapında şöhret kazandırmakla sınırlıysa, bazı bölümleri ve açıklamaları gereksiz, konu dışı ve uzun bulabilirsiniz. Eleştirmenler tarafından bu bölümler genel olarak “dipping point” diye adlandırılıyor.



Ama, amacınız, okumaktan ve öğrenmekten keyif almak ise, Tipping Point ana temasıyla birlikte aslında biraz da ilginç bilgiler ve toplumsal trendler cep ansiklopedisi işlevi görüyor.



Gayet düzgün ailelerden gelmiş parlak üniversite öğrencilerinin birkaç günlük basit bir deney çerçevesinde nasıl zalim hapishane gardiyanlarına dönüşebildiklerini, şehir içi telefon numaralarının neden yedi rakamdan oluştuğunu veya iyi bir araba satıcısının sahip olması gereken özellikleri öğreniyorsunuz. Çevrenizde, tavsiye ettikleri restoranlara mutlaka gittiğiniz, önerdikleri blogları mutlaka okudunuz connector’lar, tüm promosyonları kuruşu kuruşuna takip eden maven’lar ve hiç aklınızda yokken bile kazanlı ütü almanıza sebep olan salesman’ler aramaya başlıyorsunuz.



Örneğin kitabı okudukça, beş yaşındaki çocuğunuzun neden ısrarla aynı Sponge Bob bölümlerini izleyip durduğunu, çizgi filmlerdeki her sevdiği sahne başlamadan önce neden evin içinde çığlık atarak “Anne, Baba” diye koşuşturduğunu, çocukların aynı zamanda hem televizyon izleyip, hem de oyun oynamayı nasıl başardıklarını anlıyorsunuz.



Kısacası, her gün gördüğünüz insanlara ve yaşadığınız olaylara farklı bir pencereden bakıyorsunuz. Okursanız, mutlaka keyif alacaksınız.    Tavsiye edilir!

Hiç yorum yok: